MUHTEŞEM ŞİFA KAYNAĞI CEVİZ PERDESİ
GÜÇLÜ VE KESKİN GÖZLER İÇİN ÖNERİLER
BASEN, KALÇA YAĞLARINDAN KURTULUN
KANSER HÜCRELERİNİN YOK EDİLMESİ
EGE ÜNİVERSİTESİNDEN ÖNEMLİ ÇALIŞMA
ANKET
ŞAMPİYON HANGİ TAKIM OLACAK
YAZARLAR
PİYASALAR
DOLAR
32.5841
EURO
34.8312
IMKB
80.549
HAVA DURUMU
MAİL LİST
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Hücum meleği

Real Madrid'in teknik direktörlük koltuğuna oturduğu gün, “Kazanmak yetmez. Taraftarları heyecanlandırmalıyız” diyen Bernd Schuster hem oynatacağı futbol, hem de açıklamalarıyla Türkiye'ye renk katar.
08.06.2010 10:20

Beşiktaş’ın her konuda el sıkıştığı ve resmi sözleşme imzalamak için gün saydığı Bernd Schuster hem futbolculuk, hem de teknik direktörlük döneminde her zaman en iyiler arasında gösterildi. İddialı bir kişiliğe sahip olan Schuster; üst üste Barcelona, Real Madrid ve Atletico Madrid gibi üç ezeli rakibin formasını giymeyi göze aldı. Üç takımda da başarılı olan ‘Sarı melek’ lakaplı Alman yıldız, Almanya Milli Takımı’nın da yıldızıydı. Döneminin en iyi oyuncuları arasında gösterilen Schuster, 40 yaşında futbolu bıraktı ve sahadan kulübeye geçti.

En iyi savunma hücumdur!
İlk teknik direktörlük macerası olan Fortuna Köln’de bir sezon kaldı ve ertesi sezon Köln’e transfer oldu. 1 sezon da bu kulüpte kalan Schuster, bir yıl boşta kaldıktan sonra İspanyol Xerez’in yolunu tuttu. İspanya 2. Ligi’nden yükselemeyen Xerez’le de yolları ayırldı. Bir sezonluk Shakthar ve Levante maceralarının ardından en büyük başarılarını yaşadığı Getafe’ye transfer oldu. Getafe efsanesini yaratan ve küçük bütçeli Madrid kulübüne UEFA Kupası biletini hediye eden Alman hoca, iki sezon da Kral Kupası’nda final oynadı. Bir sonraki durak ise, dünya devi Real Madrid’ti...

Real’i şampiyon yaptı
Schuster Real Madrid’e “En iyi savunma hücumdur” felsefesini getirdi. Fabio Capello’nun sıkıcı, defansif düzenini değiştiren Alman hoca, 4-2-3-1 sistemiyle Barcelona’yı gerisinde bıraktı ve Real Madrid’e 31. şampiyonluğunu hediye etti. Bir sonraki sezona Süper Kupa’yla başlayan Beyaz Şimşekler, Barcelona fırtınasına karşı koyamadı. Schuster de bunu kabul edip, “El Classico’da Barcelona favori” açıklamasını yapınca, gönderildi. Bir dönem eski kulübü Xerez’i satın alıp, başına geçeceği öne sürüldü, ama bu haberler iddiadan öteye geçmedi.

Schuster nasıl bir hoca?
Hep hücumu düşünen, oyuncularıyla iyi geçinen, yetenekli oyuncuları koşturmayı bilen Schuster döneminde, Guti ve Robinho gibi isimler tavan yaptı. 53 maçta 114 gol atan Schuster’in Real’i tam bir makine gibiydi. Ancak Barcelona’nın öne çıkan takım ruhu ve Real Madrid’in Ronaldo ısrarı kulübün tüm dengelerini alt-üst etti. Zaten, “Sıkıcı futbolu hiç sevmiyorum. Benim takımıma kazanmak yetmez. Taraftarlarımız eğlenmeli” açıklaması da niyetini kanıtlıyor. Beşiktaşlılar’ın arayıp, bulamadığı bir özellik bu. Futbolculuk döneminde ‘sarı melek’ lakabı takılan Schuster’in, şimdilerde ‘hücum meleği’ olarak anılması da bunun göstergesi...

Alican ESENCİ

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
DİĞER HABERLER
ÇOK OKUNANLAR
0