Roberto Carlos, köşeye sıkıştı

“Babam mal varlığımı üstüne geçiriyor” dedi, annesinin hasta olduğunu söyledi. Ağlamaklı bir halde yalvardı. Sonunda 1 milyon Euro’yu 100’er binlik taksitler halinde ödemeyi kabul ederek ayrıldı. Şimdi başka konuşuyor.

6 aylık mukavelesi vardı. Sorarım sana, hangi dünya kulübünde sözleşmesi bitme-den bir oyuncu elini kolunu sallayarak gidebilir? Carlos işin bu bölümünü anlatmıyor.

Bir röportaj ortalığı toz duman etti. Roberto Carlos’tan söz ediyorum. Herkes birbiri ardına övgüler yağdırdı.

Tabii ki Fenerbahçe Kulübü hariç. “Fenerbahçe’den 1 milyon Euro alacağım var" sözlerine takılıp, Hürriyet’i, taraflı haber yapmakla suçlamışlar. Tek taraflı haber yapmanın ne olduğunu kendileri bilmez, ben çok iyi bilirim. Konu şudur; siz daha önce bu bilgileri medyayla doğru iletişim kurarak verseydiniz, sorun ortadan kalkardı. Verdiniz de yazmadık mı? Gelelim işin iç yüzüne...

Fenerbahçe Yönetimi’nin söylediği gibi bu bir haber değil, röportaj.
Röportaj olduğu için de, röportaj yapılanın sözleri yansıtılır. (Alex ile konuşsak Alex’in sözlerini yazacağımız gibi...)

Roberto Carlos’un açıklamalarının doğruluğu ya da yanlışlığı Carlos’u bağlar.
Tüm kulüplerde bu tür açıklamalar son derece düzeyli ve çağdaş bir dille yapılır.
İki sayfaya yayılan röportajda sadece çok küçük bir bölüme takılmışlar.

Böylelikle röportajda diğer önemli unsurları da gözden kaçırma kaygısındalar. Böylelikle Carlos’un diğer sözlerini önemsizmiş gibi gösterip röportajı da anlamsız kılmaya çalışmışlar.

Kayıtları elimizde

Şunun altını çizelim. Biz doğru bildiğimizi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Carlos ile yaptığımız röportajın kayıtları elimizde. Neyse, bu Fenerbahçe Kulübü yöneticilerinin sorunu.

Biz asıl soruna gelelim. Çok sevdiğim bir Fenerbahçeli yönetici dostum telefonla aradı.

- Carlos’a neden kaçar gibi Fenerbahçe’den ayrıldığını sormadın.
- Sordum, bana ‘Türkiye’de kulüpler amatörce yönetiliyor. Paralarımız yatmıyordu’ yanıtını verdi.

Bu sözlerden sonra ekledim. “Bizi tek taraflı gazetecilik yapmakla suçluyorsunuz, o zaman söyle gerçeği, onu da yazayım.”

O da konuşmaya başladı. Hakikaten şaşırdım, Carlos’un anlattıkları ile yönetici dostumun anlattıkları örtüşmüyordu. Ortada bir doğru vardı ama iki taraf da farklı şeyler anlatıyordu. Gelin, Carlos olayına bir de Fenerbahçe cephesinden bakalım. Carlos neden ve nasıl ayrılmış? Yönetici dostum anlatıyor;

Ödemelerde sorun olmaz

Carlos’un dediği gibi değil ayrılma sebebi. Bugüne kadar bir tek oyuncu çıksın parasını alamadığını söylesin. Fenerbahçe dışında tüm kulüpler sıkıntılar yaşarken, bir tek bizde çok az olmakla birlikte 1 aylık gecikmeler yaşanır. 6-7 aylık gecikmeler hiçbir zaman olmamıştır. Hakkı neyse oyuncu onu alır. Tıkır tıkır hesabına yatar alacakları. Ödemiyor olsak kurallar açık, verir Türkiye Futbol Federasyonu’na, ya da FIFA’ya, hakkını arar. Yani anlayacağın tüm ödemeler yapılıyor aksini kimse iddia edemez.

Konuşarak ayrıldık

İnan bana Carlos’un en küçük bir alacağı olsa o da gerekli girişimleri yapardı. Yapmadığına göre, onun değil bizim alacağımız olduğunu da bilmek gerekir. Bize 1 milyon Euro borcu var. Aylık 100’er bin taksitlerle ödemesi gerekiyor. Karşılık olarak FIFA’ya gitmiş olabilir ama kendisi ile konuşarak ayrıldığımız bilinmeli.Carlos devre arasında ayrılmak istediğinde Başkanımız Aziz Yıldırım ile bir araya gelerek bu konuyu enine boyuna konuştu. Gitmek istediğini söylediğinde resmen yalvardığına şahit olan yönetici arkadaşlarımız var.

Babası ile sorunları

Başkanımız Aziz Yıldırım ile ayrılma meselesini konuşurken ilginç sözler de sarfetmiş. Brezilya’da bulunan babasının kendine ait mal varlıklarını üzerine geçirmeye çalıştığını, büyük problemler olduğunu söylemiş. Vekaleti ile babasının arkasından işler çevirdiğini ve bu konuları çözmek için Brezilya’ya dönmesi gerektiğini söylemiş. Annesinin hastalığını da bahane etmiş.

Carlos babası ile ilgili başkanımıza anlattığı bu gerekçelerine annesini de eklemiş. Annesinin çok hasta olduğunu her an kötü bir gelişmenin yaşanabileceğini söyleyerek ülkesine dönmek istediğini de yalvararak anlatmış.

Eşi ile ilgili sorunu

Eşinin doğum yaptıktan sonra Türkiye’de kalmak istemediğini, Brezilya’da yaşamak istediğini, bu yüzden dönmesi gerektiğini de söylemiş. Tüm bu sorunlarını aktarırken adeta yalvarmış. Hatta düşüncelerini boynunu öne eğerek, ağlayacak bir halde ifade etmiş. Şimdi söyleyin, Carlos mu haklı, Fenerbahçe Kulübü mü haklı? Konuya bir de bu yönden bakın.

Kurallar lehimize

Bizden ayrılırken bonservisi elinde değildi. Bizim oyuncumuzdu ve 6 aylık mukavelesi vardı. Sorarım sana, hangi dünya kulübünde sözleşmesi bitmeden bir oyuncu elini kolunu sallayarak gidebilir? Carlos işin bu bölümünü anlatmıyor. O da kuralları biliyor. Bize bonservis bedeli ödemeliydi. Biz de kendisi ile yaptığımız protokolde, 1 milyon Euro bedel biçtik. Ayda 100 bin Euro ödeyecekti. Ama ödemedi. Biz de kendisini FIFA’ya verdik. O da hakkını arayabilir. Ama önemli olan onun söylediklerinin değil, kuralların bizim lehimize olması.

Şampiyonluk kaçtı

Carlos hep kendi adına doğru olanlardan bahsetmiş. “Daum yedek bırakıyor” diye kendi sorunlarını anlatmış. Ama kalmak istemediğinden bahsetmiyor. Kaçıp giderken birçok bahane ortaya koyduğundan da hiç söz etmiyor. Belki de ayrılmasa geçtiğimiz sezon şampiyonluğu kaçırmayacaktık. Evet, biz onu Real Madrid’den bonservis bedelsiz aldık. Bu doğru, bizim başarımız, Roberto Carlos gibi bir dünya yıldızını bedelsiz aldık. Ancak ona da Türk futbol tarihinin en büyük rakamını ödedik. Bir gün dahi parasını alamadığı olmamıştır.

Ferudun Niğdelioğlu-Hürriyet

www.golkartalgol.com