Sen geceyi bana bela ettin
Aşk
Mühürlerken seni bedenime
Yokluğuna terk ettim hikayelerimi
...
Yandıkça yandı tükenmişliğim
Tuzaklar kuruldu bakışlarıma
Ardından
Aşk soruldu dudaklarıma
Hayır diyemedim
Ve bilinmezliği
O sevda karası
Saçlarından öğrendim
...
Şimdi
Tüm ıssızlığım haberdarken
Sensiz bir günü bile aramadım
Sevdamla ne geceler karaladımda
Bunu bir sana anlatamadım
Tarifsizdin her defasında
Hasret çemberimden geçerken sevdam
Acımazsızdın
Bil/meden ve gör/meden öylesine yandığımı
'' hoşçakal '' deyip gittin
Seni ilk gördüğüm anlar geliyorda aklıma
Bilmem gönlümü nasıl kilitledin
...
Hangi adını bilmediğim şehirdesin
Farkında değilsin ama
Ayakların hep yüreğime basıyor
O bilmediğim yerde
O görmediğin sevdamda yürürken
...
İnan
İzinin olduğu her yere
Ve o cennet ağacı ismine
Kendimi sımsıkı bağladım
Ne güzellikleri bir yana bıraktımda
Bunu bir sana anlatamadım
Şimdilerde
Kokunu duyar gibiyim
O uzak yerden
Hissedince varlığını
Ölür gibiyim
Ve senin gibiyim işte
Duymuyorum / Senden başka hiçbir şeyi..
Sev/gili
sana muhtacım
...
Sana o kadar kırgınım ki, seni bin parçaya bölsem yetmez. Ama kaybolacak bir parçanada gönlüm elvermez... "DOST"