MUHTEŞEM ŞİFA KAYNAĞI CEVİZ PERDESİ
GÜÇLÜ VE KESKİN GÖZLER İÇİN ÖNERİLER
BASEN, KALÇA YAĞLARINDAN KURTULUN
KANSER HÜCRELERİNİN YOK EDİLMESİ
EGE ÜNİVERSİTESİNDEN ÖNEMLİ ÇALIŞMA
ANKET
ŞAMPİYON HANGİ TAKIM OLACAK
YAZARLAR
PİYASALAR
DOLAR
32.5203
EURO
34.8906
IMKB
80.549
HAVA DURUMU
MAİL LİST
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Voleybol Lisesi ve dünya güzelleri !

Geçtiğimiz hafta, Ankara’da sessiz sedasız bir tarih yazıldı. Yıldız Voleybolcularımız, Türk Spor tarihinde bir ilki başararak takım düzeyinde ilk defa Dünya Şampiyonluğu getirdi ülkemize.
23.08.2011 14:32

Geçtiğimiz hafta, Ankara’da sessiz sedasız bir tarih yazıldı. Yıldız Voleybolcularımız, Türk Spor tarihinde bir ilki başararak takım düzeyinde ilk defa Dünya Şampiyonluğu getirdi ülkemize.

Aslında bir çok açıdan derslik gibiydi Yıldız kızlarımızın başarıları. Milli Takımımızın kadrosunda bulunan kızlarımızın büyük çoğunluğu, daha 2 yıl önce kurulan Voleybol Lisesi'nin öğrencilerinden oluşuyordu.

Yıllar önce, eski Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Güreşçimiz ve benim muhafazakar biri olarak tanıdığım İsmet ATLI, Adana’da kendi adının verildiği Adana Güreş Eğitim Merkezini gezdirirken şöyle demişti; “Tamam her şey güzel, tesisler güzel, malzemeler güzel, fikir güzel, ama bazı zihniyetleri değiştirmemiz lazım, civar illerden seçilen yetenekli güreşçileri bünyemize kattık, ama eğitim merkezinde görevli idareciler daha 9-10 yaşındaki çocuklara oruç tutturuyor, sabahın 5 inde kaldırıp namaz kıldırıyor, bu çocukların bu yaşta iyi beslenmeleri lazım, uykularını almaları lazım ”.

Evet ismi güreş merkezi olan o merkezde evliya yetişir, imam yetişir, ahlaklı biri yetişir ama güreşçi yetişmez, yetiştirdiğini sandığın güreşçiyi yarın dinsiz bir Japon mindere yapıştırır. Sonra da acaba nerde yanlış yaptık der dururuz.

Voleybol Lisesi'nin bu başarısını ve Ata sporumuz olan Güreş’in durumunu görünce İsmet ATLI’yı şimdi daha iyi anlıyorum. Bazı atılımlar yaparken her şeyi dikkate alacaksınız. Görevlere yetkin kişileri getireceksiniz ki başarı bekleyesiniz.

Öncelikle ilk Dünya Şampiyonluk kupalı Federasyon Başkanı Sayın Erol Ünal KARABIYIK’ı ve tüm emeği geçen güzel insanları kutluyorum.

Ve kızlarımız; Kaptanımız ve turnuvanın gerçek yıldızı cesur yürek Damla’ya, rakiplerinin melek yüzüne aldandığı, çivi gibi smaçlarıyla rakiplerine korku salan Ece’mize, hiçbir durumda soğukkanlılığını yitirmeyerek, bence Sırbistan maçının kahramanı Çağla’ya, her topa atılmasının yanı sıra, elinden gelse paspası alıp yerleri bile silecek kadar enerjik kızımız Dilara’ya, görevlerini eksiksiz yapan Şeyma, Ceylan ve Kübra’ya, oynadığı maçlarda elinden geleni yapan, kenarda beklerken bile sahanın içinde gibi heyecanla arkadaşlarına pozitif enerji veren takımımızın Şirine’si Aslı’ya ve diğer kızlarımıza yürekten teşekkürler.
Her şey helal olsun sizlere kocaman yürekli çocuklar.

Son paragraf da spor izleyicilerine;
Şayet futbol ve basketbolda gördükleriniz çirkinlikleri bir nebze olsun unutmak istiyorsanız voleybol maçlarına gidin.

O sahada gördüklerim ilaç gibi geldi. Rakiplerin marşlarına saygı azami düzeydeydi, tek bir çirkin tezahürat yoktu. Yarı finalde karşılaştığımız Sırp takımının küstah sporcuları ve koçlarına dahi tek bir kötü tezahürat yapılmadı.

Bu kadar doğru yönetilen bir federasyondan büyükler kategorisinde de şampiyonluk beklemek hayal değil.Aslında bir çok açıdan derslik gibiydi Yıldız kızlarımızın başarıları. Milli Takımımızın kadrosunda bulunan kızlarımızın büyük çoğunluğu, daha 2 yıl önce kurulan Voleybol Lisesi'nin öğrencilerinden oluşuyordu.

Yıllar önce, eski Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Güreşçimiz ve benim muhafazakar biri olarak tanıdığım İsmet ATLI, Adana’da kendi adının verildiği Adana Güreş Eğitim Merkezini gezdirirken şöyle demişti; “Tamam her şey güzel, tesisler güzel, malzemeler güzel, fikir güzel, ama bazı zihniyetleri değiştirmemiz lazım, civar illerden seçilen yetenekli güreşçileri bünyemize kattık, ama eğitim merkezinde görevli idareciler daha 9-10 yaşındaki çocuklara oruç tutturuyor, sabahın 5 inde kaldırıp namaz kıldırıyor, bu çocukların bu yaşta iyi beslenmeleri lazım, uykularını almaları lazım ”.

Evet ismi güreş merkezi olan o merkezde evliya yetişir, imam yetişir, ahlaklı biri yetişir ama güreşçi yetişmez, yetiştirdiğini sandığın güreşçiyi yarın dinsiz bir Japon mindere yapıştırır. Sonra da acaba nerde yanlış yaptık der dururuz.

Voleybol Lisesi'nin bu başarısını ve Ata sporumuz olan Güreş’in durumunu görünce İsmet ATLI’yı şimdi daha iyi anlıyorum. Bazı atılımlar yaparken her şeyi dikkate alacaksınız. Görevlere yetkin kişileri getireceksiniz ki başarı bekleyesiniz.

Öncelikle ilk Dünya Şampiyonluk kupalı Federasyon Başkanı Sayın Erol Ünal KARABIYIK’ı ve tüm emeği geçen güzel insanları kutluyorum.

Ve kızlarımız; Kaptanımız ve turnuvanın gerçek yıldızı cesur yürek Damla’ya, rakiplerinin melek yüzüne aldandığı, çivi gibi smaçlarıyla rakiplerine korku salan Ece’mize, hiçbir durumda soğukkanlılığını yitirmeyerek, bence Sırbistan maçının kahramanı Çağla’ya, her topa atılmasının yanı sıra, elinden gelse paspası alıp yerleri bile silecek kadar enerjik kızımız Dilara’ya, görevlerini eksiksiz yapan Şeyma, Ceylan ve Kübra’ya, oynadığı maçlarda elinden geleni yapan, kenarda beklerken bile sahanın içinde gibi heyecanla arkadaşlarına pozitif enerji veren takımımızın Şirine’si Aslı’ya ve diğer kızlarımıza yürekten teşekkürler.
Her şey helal olsun sizlere kocaman yürekli çocuklar.

Son paragraf da spor izleyicilerine;
Şayet futbol ve basketbolda gördükleriniz çirkinlikleri bir nebze olsun unutmak istiyorsanız voleybol maçlarına gidin.

O sahada gördüklerim ilaç gibi geldi. Rakiplerin marşlarına saygı azami düzeydeydi, tek bir çirkin tezahürat yoktu. Yarı finalde karşılaştığımız Sırp takımının küstah sporcuları ve koçlarına dahi tek bir kötü tezahürat yapılmadı.

Bu kadar doğru yönetilen bir federasyondan büyükler kategorisinde de şampiyonluk beklemek hayal değil.

İSTANBUL HABER AJANSI

www.GolKartalGol.com

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
ÇOK OKUNANLAR
0